Terapi, kişinin en özel düşüncelerini ve duygularını paylaşabildiği güvenli bir alandır. Birçok danışan için bu güvenin temeli, terapide anlatılanların gizli kalacağına duyulan inançtır. Özellikle çocuklar ve ergenlerle çalışırken gizlilik konusu, ailelerin ve gençlerin aklında birçok soru işareti oluşturabilir. Bu yazıda terapi sürecinde gizliliğin anlamını, sınırlarını ve ailelerle nasıl bir denge kurulabileceğini açıklıyoruz.
Terapi Neden Gizlilik Üzerine Kurulur?
Danışanın rahatça kendini ifade edebilmesi için terapistin bir “güven köprüsü” oluşturması gerekir. Gizlilik ilkesi, bu köprünün temelini oluşturur. Danışan, anlattıklarının izinsiz şekilde paylaşılmayacağını bilirse, kaygılarını, korkularını ve düşüncelerini daha açık dile getirebilir.
Bu durum çocuk ve gençler için de geçerlidir. Özellikle ergenlik döneminde bireysel alan ihtiyacı artar ve paylaşımda bulunma isteği, gizlilik güvencesiyle yakından ilişkilidir.
Çocuk ve Ergenlerde Gizlilik Daha Mı Zordur?
Çocuklar ve ergenler henüz tam anlamıyla özerklik kazanmadıkları için, terapist ile aile arasında bilgi paylaşımı dengeli bir şekilde kurulmalıdır. Araştırmalar, gençlerin önemli bir kısmının sadece anne babalarının öğrenme endişesi nedeniyle terapiye gitmekten kaçındığını göstermektedir.
Örneğin ABD’de yapılan geniş bir araştırmada, her 4 kız çocuktan 1’inin ve her 3 erkek çocuktan 1’inin terapiye ihtiyaç duymasına rağmen gizlilik kaygısı yaşadığı tespit edilmiştir. Bu oranlar, ailelerin ve terapistlerin bu konuyu açıkça konuşmasının ne kadar önemli olduğunu gösterir.
Gizlilik Sınırları Nelerdir?
Terapi sürecinde gizlilik esastır. Ancak bazı durumlarda terapist yasal ve etik olarak bilgileri paylaşmakla yükümlüdür. Bu durumlar şunlardır:
Danışanın kendine zarar verme riski
Başka birine zarar verme niyeti veya planı
Cinsel istismar, fiziksel istismar gibi güvenliği tehdit eden durumlar
Bu gibi konular ortaya çıktığında, terapist durumu ilgili kişi ya da kurumlarla paylaşmak zorundadır. Ancak bu paylaşım da danışanın bilgisi dahilinde yapılır.
Aileyle Bilgi Paylaşımı Nasıl Dengelenir?
Anne babalar doğal olarak çocuklarının neler yaşadığını, terapide hangi konuların konuşulduğunu merak edebilir. Ancak ergenlik çağındaki bir danışanın mahremiyetine saygı göstermek, sürecin sağlıklı ilerlemesi için kritiktir.
Terapi başlarken aile ve çocukla birlikte bir bilgilendirme yapılır. Genelde şu gibi bir açıklama tercih edilir:
"Burada konuştuklarımız seninle benim aramda kalır. Ancak eğer kendine ya da başkasına zarar vereceğin bir durum olursa, bu konuda bir yetişkinle paylaşmam gerekir. Böyle bir durumda önce seninle konuşur, seni bilgilendiririm."
Bu açıklama, çocuğun ya da ergenin güven duygusunu destekler ve terapi sürecinin başında net sınırlar belirler.
Gizlilik Bozulduğunda Ne Olur?
Gizlilik gereği bilgi paylaşılması gerektiğinde, terapist süreci dikkatle yönetir. Danışanın aldatılmış hissetmemesi için şu yöntemler izlenir:
Konu danışana önceden açıklanır.
Bilgi paylaşımı danışanın yanında yapılır veya danışanın da sürece dahil olması sağlanır.
Gizliliğin neden bozulduğu açık şekilde anlatılır.
İletişimin güven temelli kalmasına özen gösterilir.
Bu sayede danışanın hayal kırıklığı yaşaması ve terapi ilişkisinin zarar görmesi en aza indirilebilir.
Sık Karşılaşılan Dilemma: Ne Kadarını Paylaşmalıyız?
Çocuk ve ergenlerle çalışan terapistler zaman zaman etik ikilemler yaşayabilir. Örneğin:
- 15 yaşında bir genç ciddi okul devamsızlığı ve uyku sorunları yaşadığını paylaşabilir.
- 16 yaşında bir genç yoğun kaygı nedeniyle baş etmekte zorlandığını anlatabilir.
- Ergen bir danışan sosyal çevresiyle ilgili riskli davranışlara yöneldiğini söyleyebilir.
Bu gibi durumlar, ailenin bilgilendirilmesi gerekip gerekmediği konusunda değerlendirme yapılmasını gerektirir.
Bu değerlendirme yapılırken dikkate alınan faktörler şunlardır:
- Davranışın sıklığı ve şiddeti
- Danışanın güvenliği üzerindeki etkisi
- Durumun risk seviyesi
- Danışanın yaş ve gelişim düzeyi
Sonuç
Terapi sürecinde gizlilik, hem etik hem hukuki bir ilkedir. Özellikle çocuk ve gençlerle çalışırken, bu ilkenin sınırlarının açıkça anlatılması büyük önem taşır. Gizlilik sınırları netleştirildiğinde, gençler terapiye daha güvenle katılır ve daha etkili sonuçlar alınabilir.
Ailenizle ve çocuğunuzla daha sağlıklı bir iletişim kurmak, profesyonel destek almak ve terapi süreçleri hakkında daha fazla bilgi edinmek için bizimle iletişime geçebilirsiniz.