Makale

DEPRESYON

01.01.1970

DEPRESYON

Depresyon duygusal, zihinsel, davranışsal ve bedensel bazı belirtilerle kendisini gösterir ve oldukça yaygındır. Genel olarak yaygınlığı %3-5.8 aralığındadır. Kadınlarda görülme oranı erkeklere oranla 2 kat daha fazladır.

Kişiler çok farklı nedenlerle depresyona girebilir. Hayatın bazı dönemlerinde yaşanan stres verici olaylar (bir yakının ölümü, ayrılık, ilişki sorunları, iş kaybı, maddi sıkıntı vb.) depresyona neden olabilir. Bazen de belirgin bir neden yoktur. Stres verici olaylar yaşayan herkesin depresyona girmemesi ya da bazı durumlarda depresyon için belirgin bir nedenin bulunmaması depresyona olan genetik yatkınlık zeminini gösterir.

Depresyonun temel belirtilerinden biri “çökkün ruh hali” dir. Depresyondaki kişi genellikle mutsuz, karamsar ve umutsuzdur. Kendisini üzüntülü, boşlukta ve yalnız hisseder. Hiçbir nedene bağlı olmaksızın ağlayabilir. Depresyonun temel belirtilerinden bir diğeri de “ilgide azalma ve zevk alamama hali” dir. Depresyondaki kişinin kendisine ve çevresine olan ilgisi belirgin bir biçimde azalır, daha önce kendisine keyif veren aktivitelerden artık zevk almaz.

Depresyondaki kişi kendisini değersiz hissedebilir ve yoğun suçluluk duyguları taşıyabilir. Çökkün ruh haline zaman zaman gerginlik, huzursuzluk, aşırı evhamlanma ve şüphecilik gibi belirtiler eşlik edebilir.

Kişi zaman zaman hırçın ve öfkeli olabileceği gibi zaman zaman da tüm duygularını yitirmiş gibi hissedebilir (ağlayamaz, öfkelenemez, kimseye yakınlık hissedemez vb.). Tüm bu duygular herkeste farklı şiddette ortaya çıkabilir. Bazen de kişi kendisini daha neşeli ya da canlı hissedebilir; ancak genel olarak olumsuz duygular çok daha belirgindir.

Depresyon, zihinsel faaliyetlerde değişikliklere yol açar. Düşünmekte ya da odaklanmada güçlük ve kararsızlık hali çok sık görülür. Düşüncelerin içeriğinde önemli değişiklikler olur. Kişi kendisine, çevreye ve geleceğe olumsuz bir gözle bakmaya başlar. Görev ve sorumluluklarını yerine getiremediği, hiçbir işe yaramadığını ve çevresindekilere yük olduğunu düşünür. Tüm bunlarla birlikte yoğun bir suçluluk duygusu yaşar. Olayların yalnızca olumsuz yönlerine odaklanır ve olumsuzlukları abartır; geleceğe karşı karamsar bir bakış açısına sahiptir.

Depresyonun davranışlardaki etkisi ise belirgin bir biçimde enerji azalmasına bağlı hareketlerde yavaşlama olarak görülür. Kişi kendisini bitkin hisseder; daha önceden gerçekleştirdiği günlük basit işler bile gözünde büyümeye başlar. Kişi bu işleri artık ya hiç yapmaz ya da bu işleri yapmak için çok fazla çaba ve zaman harcamaya başlar.

Depresyondaki kişi genellikle yalnız kalmak ister. Sosyal ilişkilerden kaçınır. Cinsel ilgi ve isteğinde azalma olur.

Depresyona bağlı olarak bedensel birtakım belirtiler de görülür. Baş ağırı ya da bedenin çeşitli yerinde ağrılar, iştah azalması ve buna bağlı kilo kaybı ya da aşırı yeme eğilimi ortaya çıkabilir. Depresyondaki kişi sıklıkla uyku problemi de yaşar. Uyku problemi uykuya dalamama, gece boyu uykunun sık sık bölünmesi ya da sabah erken saatlerde uyanma şeklinde görülür. Bazen de kişi aşırı uyuma eğiliminde olabilir; ancak kişi çok fazla uyumasına rağmen dinç ve dinlenmiş olarak uyanmaz.

Depresyon tanısı koymak için; tüm bu belirtilerin tamamının herkeste oraya çıkması gerekmez. Bazen depresyon kendisini birkaç belirtiyle gösterebilir. Tüm bu belirtiler hafif, orta veya şiddetli olabilir ve belirtilerin şiddeti kişiden kişiye değişebilir.

Unutulmamalıdır ki; sevilen birinin kaybı, iş kaybı, maddi sorunlar vb. üzüntüye yol açan olaylardır ve insanlar zaman zaman kendisini üzüntülü ya da mutsuz hissederler. Bu çok normaldir. Bu yüzden her mutsuzluk ya da moral bozukluğu hali depresyon değildir. Depresyonda hissedilenler süreğen, şiddetli ve fazlasıyla acı vericidir. Yukarıda ifade edilen tüm duygusal, zihinsel, davranışsal ve bedensel belirtiler uzun süredir devam ediyorsa, kalıcı hale gelmişse ve kişinin ailevi, mesleki, sosyal işlevlerinde bozulmaya yol açıyorsa mutlaka profesyonel bir desteğe başvurulmalıdır. Günümüzde depresyondaki kişilere yardımcı olabilecek birçok yöntem geliştirilmiştir.

Kaynaklar:

  • Amerikan Psikiyatri Birliği. (2014). Ruhsal Bozuklukların Tanısal ve Sayımsal Elkitabı, Beşinci Baskı (DSM-5). (E. Köroğlu, Çev.) Ankara: Hekimler Yayın Birliği. (Orijinal çalışma basım tarihi 2013.)
  • Davison, G. C. & Neale, J. M. (2004). Anormal Psikolojisi. (7. Baskı). (İ. Dağ, Çev. Ed.). Ankara: Türk Psikologlar Derneği Yayınları.
  • Sayılgan, M. A. & Tuğrul, C. (1995). Depresyonla Başa Çıkma Yolları (2. Baskı). Ankara: Türk Psikologlar Derneği Yayınları.